10 Nisan 2014 Perşembe

Geleceğin SUÇLUSUNU Yetiştirmek İstiyorsanız

Üstün DÖKMEN 8 basit kural şeklinde açıklamış.. Aslında en büyük 8 yanlış diye düzeltmek istiyorum çünkü yanlış anlaşılıp uygulanmaya da kalkışılabilir.... Aman DİKKAT!!!


1-Küçükken daha, çocuğa ne isterse vermeye başla!
Ki, herkesin onun geçimini sağlamakla
mükellef olduğuna inansın…
2-Fena sözler söylediğinde gül!
Ki, kendisinin akıllı olduğuna inansın…
3- Ona düşünmeyi, beynini kullanmayı öğretme sakın!
Bırak, on sekizine gelince kendisi karar versin…
4- Yerde bıraktığı her şeyi kaldır: kitaplarını, giysilerini,
pabuçlarını, Onun için her şeyi sen yap!
Ki, sorumluluklarını hep başkalarına yüklesin…
5- Onun önünde sık sık kavga et !
Ki, bir gün aile parçalanırsa pek de şaşırmasın…
6- Ona istediği kadar harçlık vermekten kaçınma!
Asla kendi parasını kazanmanın
ne demek olduğunu öğrenmesin…
7- Yiyecekmiş, içecekmiş, konformuş, tüm arzularını
yerine getir!
Ki, istediklerini her zaman elde etmeye
şartlansın…
8- Komşulara, öğretmenlere, polise, vs. karşı
hep onun tarafında ol!
Ki, hepsine karşı ön yargılarla davransın…
Evet evet, bütün bunları yap !
Ki, günün birinde onun başına bir bela gelirse
kendinden özür dile,
ama onu felaket dolu bir hayata
hazırladığın için
kendine de teşekkür etmeyi  unutma!

Üstün DÖKMEN

2 Nisan 2014 Çarşamba

Okuma Hızımız Artıyor


Bu hafta okuma hızımızı incelerken kendi hızlarıyla yarışın daha doğru olacağına karar verdik. Artık önceki haftaya göre okuma hızını en çok artıran öğrenci kendine göre şampiyon olacak. Okuma hızında artış olmadıysa, yeterince okuma yapmadığı sonucuna varacak. Sınıfla yarış değil kendiyle yarış olacak. Buna göre sonuçlarımızı aşağıdaki şekilde açıklayabiliriz:
Okuma hızımızdaki haftalık artışın sınıf ortalaması dakikada 8 kelime. Bu ortalamanın üstünde artış sağlayan öğrencilerimin haftayı çok okuyarak ve okuma hızlarını, anlamalarını artırarak geçirdiklerini söylemek mümkün. Sınıf ortalamasının altında kalan öğrencilerimin kitap okumaya yeterince vakit ayırmadıklarını ya da etkili okuma yapmadıklarını söyleyebiliriz.